OKU:
Matthew 26:57-64
İsa sessiz devam etti. Ve
yüksek rahip yanıtladı ve
Kendisine, dedi "...Bize,
İsa, oğlu olan
Allah!"- Matthew 26:63
Burada yaşadığım New İngiltere'de beyzbol bir dini yakın takip olduğunu. Olsa bile iş yerinde Boston Red Sox konuşmaya yasalara karşı fanlar tutamadı-kendi takım sevdikleri bu kadar.
Bu Hıristiyanlar için aklımda bir soru yükseltir: var kere ne zaman Hıristiyan Tanrı hakkında konuşmak gerekir? Sanırım öyle. Bizim inanç samimiyetsiz sorunlar sessiz genellikle en iyi yanıtı olabilir. Düşman durumda İsa nın değişimi ile Caiaphas, O sessizlik ilk tercih (Matthew 26:63). O Caiaphas aslında ilgi olmadığını anladım (v.59). Süre her zaman başka bir kalp bilmiyoruz, biz öncü ruhu her durumda duyarlı olmalı ki "nasıl [biz] her bir cevap gerektiğini biliyor olabilir" (Koloseliler 4: 6).
Bir soru bir cevap tartışma tavşan iz ve İsa uzak hareket edecek, aynı zamanda, biz konuşma durdurmak ve başka bir gün almak isteyebilirsiniz.
Bazen ne zaman sessizlik en iyi olabilir var mı? İnanç hakkında konuşurken bize ya da bizim iş yapmadan gelen işçiler distracts, biz odaklı çalışmalarımız kalmalıdır. Ya da birisi sürekli direnç göstermiştir, biz onları acele durdurmak isteyebilirsiniz. Unutmayın, biz de kuralları ile Allah'ın lütfu bir tanık olabilir (1 Peter 3: 1 - 2). -Randy Kilgore
Sevgili Tanrım, biz sizin için bir tanıklık olmak istiyorum.
Bize ne zaman konuşmak veya speak biliyorum bilgelik vermek,
ve ne demek ya da demek değildir. Teşekkür ederim, Kutsal Ruh
Bugün yönünüzü için.
********************************************
Sessizlik misyonerlik bir araç olabilir.
INSİGHT
Bugünün metin ironi ile bağcıklı. Denemeler, adli anlamda gerçeği bulmak hedefleniyor. İsa deneme önce Caiaphas, hiçbir şey ama yalan ve yalancı şahitlik duymuş olabilir ve hatta bunlar birbiriyle çelişiyor. İki tanık olarak tanıklık İsa karşı nihayet kabul etti ve o yanıtladı suçlama gerçekten onlar küfür suçladı. Onlar o yalan düşündüm.
Bir mübarek akşam ve hafta sonu vardır.
Bizim yaratıcı Tanrı'nın sevgi her zaman
Birlik ve barış
No comments:
Post a Comment